Sayfalar

9 Nisan 2012 Pazartesi

Reklamcılar Derneği istifa! Ali Atıf Bir Bugün de ki yazısı

Reklamcılar Derneği istifa! Ali Atıf Bir Bugün de ki yazısı

Aynı fikirde olduğumuz için mutluyum :) Ali beyin yazısı aşağıda;

Dün Ayşe Arman'da Hulusi Derici röportajı vardı. Hulusi Derici "Tepkilerin bu noktaya gelmesini beklemiyordum.
Herkes hata yapar. Hitler'i kullanmak hataymış, üzgünüm" diyor. Ayşe Arman'ın ısrarları üzerine de Derici özür dilediğini belirtiyor.

Yani iki haftada allem ettik kallem ettik farklı bir reklam adamını toplum olarak hizaya soktuk!
Mutlu musunuz?

Reklamcılar Derneği de, Hulusi Derici'nin "Umurumda değiller" açıklamasına paralel olarak Derici'yi dernekten ihraç etti.

Onların mutlu oldukları kesin. Çünkü Hulusi Derici'nin tarzını sevmiyorlar. Tarzını sevmedikleri için de kamuoyunun gazına gelip Hulusi Derici'yi "etik açıdan süper masum reklamcılar" olarak cezalandırdılar!
Oysa gerçek anlamında ne "çocuk istismarı" reklamı ne de "Hitler'in dublajlı kullanımı" dernek tarafından etik ceza kesilmesi gereken reklamlardı. Reklamcılar Derneği reklam dünyasına parmağını sallayıp "Cısss! Hitler'i reklamda kullanmayın yoksa sizi üyelikten atarım" dedi!

Hitler ve popüler kültür

Eğer dünyada her şey (peygamber karikatürleri dahil) popüler kültür malzemesi olabiliyorsa, reklamcılık da popüler kültür mühendisliğiyse, Museviler'e (Reklamcılar Derneği Yönetim ve Disiplin Kurulu üyelerine de tabii ki) 60 yıl sonra bile, Hitler'in neden reklamda popüler kültür malzemesi olmasını kaldıramadıklarını sormak lazım.

Hitler bir ruh hastasıydı, neden olduğu soykırımı da her gün lanetlemeliyiz. Bugün kullanılan reklam strateji ve taktikleri onun döneminden gelen strateji taktikleridir. Hitler propagandasının sırlarını çözme ve önlem alma isteği ikna ve reklam biliminin bugün ulaştığı seviyeye ulaşmasına neden olmuştur. Ama Hitler'i onaylayan bir reklamcıyı bugün dünya üzerinde bulmak mümkün değildir.

Zaten onu onaylayan biri nasıl reklamcılık yapabilir ki?

Hitler'i reklamda kullanmak için bile özgürlük isteyen bir mesleğin Hitler'i onaylaması nasıl düşünülebilir?
Dünyanın her yerinde badem bıyık takmış biri eliyle Nazi selamı verdiğinde hemen akıllara Hitler gelir. Bu klişe kullanılarak çoğu tiyatro oyununda da Hitler'le dalga geçilir. Hitler'li reklama tepki gösterenler niye bu dalga geçmelerle uğraşmıyor da sıra reklama gelince herkes Hulusi Derici'nin üzerine çullanıyor?
Hitler'in kullanıldığı reklam belki cinsiyet ayrımcılığı nedeniyle eleştirilebilir ama söyler misiniz Axe'ın deodorant sıkınca bütün kadınların erkeklerin üzerine hücum ettiği reklamları ayrımcılık açısından, kadının aşağılanması açısından daha mı masum?

Orçun ve engellilerle alay

Şu anda yayına giren Eti Popkek reklamlarını ele alalım. Beyaz Türk dizisi Yalan Dünya'da isteyerek olmasa da engellilerle dalga geçen bir karakter ver: Orçun.

Bartu Küçükçağlayan'ın başarıyla canlandırdığı dizide Orçun "Aslında böyle değilim ama sıkıntıdan böyle davranıyorum" diye ortalığı yumuşatsa da Orçun engelli davranışlarıyla beğeniliyor.

Şimdi de Orçun aynı karakterle Eti Popkek reklamında... Resmen engelli bir sapık gibi davranarak Beyaz Türkler'i güldürmeye devam ediyor.

Ancak Beyaz Türkler büyüme çağında da mahallenin engelli delisiyle aynı şekilde dalgalarını geçtikleri için bu karakterden rahatsız olmuyorlar. Engellilerin kendileriyle dalga geçildiği için içine kapanacaklarını hiç düşünmüyorlar.

Dünyanın gelişmiş ülkelerinde asla Orçun gibi bir engelli karakter dizilerde yer alamaz. Ancak Türkiye'de toplumdan bir tepki gelmediği için, reklamcılar da Yalan Dünya'daki engelli karaktere bayıldıkları için hiç akıllarına o reklamı yapanı dernekten ihraç etmek gelmiyor. Oysa "engellilere saygı ve onlara daha fazla toplumda olanak sağlama" Hitlerci faşizmden, soykırımdan daha fazla bu toplumun yarası ve açık tehlikesi.
Sizce derneğin disiplin kurulunda ya da yönetim kurulunda iki engelli vatandaşımız olsaydı dernek nasıl davranırdı?

Eğer bir ülkenin Reklamcılar Derneği gerçeklere göre değil de o ülkenin her kafadan ses çıkan kamuoyuna göre tepki vermeye başlamışsa o ülkede reklam işi oldukça sıradanlaşmış ya da iki ünlü oynatıp gündeme gelme durumuna gelmiş demektir.

Reklamcılar Derneği'nin Hulusi Derici'ye uyguladığı "mahalle baskısını" kınıyorum. Disiplin kurulu ve yönetimi kurulunu toptan istifaya davet ediyorum.

Çekirgelik

Din adamlarından korkmuyorum. En çok korktuğum kendi yüreğim. (M. Luther King)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder